İnfertilite, kısaca İstenildiği halde çocuk sahibi olmama durumudur. Toplumumuzda önemli bir problem şekilde karşımıza çıkmaktadır. Minimum 1 sene çiftlerin herhangi bir korunma yöntemine başvurmaksızın haftada 2-3 defa girilen cinsel ilişkiye karşın çocuk sahibi olamama infertilite kısırlık olarak adlandırılmaktadır. İnfertilite görülme sıklığı toplumlar içinde büyük farklılıklar göstermez. Dünya'daki çiftlerin yaklaşık yüzde onbaşı infertilite nedeni üreme yöntemlerine başvurma durumunda kalmaktadır. Bu çiftlerin büyük bir kısmında hamile kalamamanın nedenleri açıklayacak sebepler bulunabilirken, takriben yüzde 10-12 sinde herhangi bir patoloji tetkik edilemez. Bu çiftler açıklanamayan infertilite şekilde tanımlanmaktadır.
İçerik
- 1 İnfertilitenin Sebepleri
- 2 Kısırlık (İnfertilite) Üstesinden Nasıl Gelinir?
- 3 Kadında Hamilelik İçin Önemli Etkenler
- 4 Doktora Ne Zaman Gidilmelidir?
- 5 İnfertilitenin (Kısırlığın) Çiftler Üzerindeki Etkileri Nelerdir ?
- 6 İnfertilite’ de Riskli Grup
- 7 İnfertilite (Kısırlık) Tedavisine Alınacak Çiftlerde Nelere Bakılır?
İnfertilitenin Sebepleri
İnfertilitenin sebeplerini ortaya çıkarmak ve tedavisini planlayabilmek için evvela kadında ve erkekte üreme döngüsünün nasıl işlediğini ve gebeliğin oluş düzeneğinin iyi bir şekilde anlamak gerekir. “Ne zaman çocuk sahibi olmayı planlıyorsunuz ?” sorusu birçok yeni evli çiftin karşılaştığı sorudur. Aslında bu soru yeni evlilik yapan çiftlerin kendi kendilerine de ilk sordukları soruların başında gelir. Özellikle geleneksel aile yapısındaki çiftlerde arasında evlendikten kısa bir süre sonra hamile kalma hayali kuran pek çok genç çift vardır. Çocuk sahibi olmak için evlilik yapan kişiler hafife alınmayacak kadar çoktur. Özellikle çocuk sahibi olmanın ayrıcalık sağlayacak şekilde görüldüğü toplumlarda infertilite hayati bir öneme sahiptir. Bir başka grup ise, hayatının zorlukları arasında evlenmeye vakit bulamamış lakin yaşı ilerlediği için evlenip çocuk sahibi olmayı düşünen kişilerden oluşur. Tüm bu bireylerin yanılgısı istedikleri anda, hamile kalabileceklerini düşünmeleridir. Hiçbir sağlık problemi ve sıkıntısı| olmayan normal bir çiftler bile yüzde yüz ele aldığımızda, kadının adet döneminde, her gün ilişkide bulunsalar bile, hamile kalma olasılığı %25 dir. Hamilelik bir açıdan şans işidir. Hangi çiftin hamile kalabileceğini veya hangisinin hamile kalamayacağı konusunda önceden öngörüde bulunmak pek mümkün değildir. Tek bir ilişkide %25 olan gebelik elde etme şansı bir yılın sonunda %85'e çıkar. Yani bir sene sonunda her 100 çiftten 85 inde hamilelik elde edilecektir. Geriye kalan %15 çift ise infertilite ile karşı karşıya demektir.
Kısırlık (İnfertilite) Üstesinden Nasıl Gelinir?
Geniş anlamda Kısırlık (infertilite) çiftlerin düzenli ilişkiye girmelerine karşı 1 sene için hamileliğin gerçekleşmemesi şeklinde tanımlanır. Bu süre| yaşı daha genç olan çiftlerde daha uzun olabilir. Kadınlarda yaş 35’in üzerinde ise ve muayene geçmişinde kısırlıkla ilgili semptomlar varsa daha fazla vakit kaybetmeden bunun nedeni araştırılmaya başlanmalıdır. Her 100 çiftten % 15 inde görülen kısırlık (infertilite) yaş ilerledikçe daha yoğun bir şekilde görülür. İnfertilite, üreme sistemi ile ilgili bir sağlık problemidir. Tek bir sebebe bağlı olabileceği gibi; birkaç etkenin birleşimi ile de gerçekleşebilir. İnfertilitenin üstesinden gelebilmek için güvenli ve etkili çokça tedavi yöntemleri bulunuyor. Bu tedaviler çiftlerin bebek sahibi olma olasılığını artırıyor. Kısırlığın nedeni, erkeğe veya kadına ait olabileceği gibi yüzde 10-15’lik hasta grubunda benzeri araştırmalara karşın sebep bulunamıyor.
Kadında Hamilelik İçin Önemli Etkenler
Tek bir adet sonrası hamile kalma şansı pek çok etkenin etkisi altındadır. Bu etkenleri inceleyecek olursak;
Kadında İlerleyen Yaş: Yaş ilerledikçe kadının hamile kalma şansı giderek azalır. Bunun en önemli nedeni yaş ile birlikte yumurtalıkların kalitesinin ve yumurta sayısının azalmasıdır. 24 yaşında bir kadın ile 25 yaşındayken hamile kalma olabilirlikleri arasındaki fark çok büyük değilken 35li yaşlarda bu fark daha fazla önem kazanır.
Cinsel ilişki sıklığı: Cinsel ilişki sıklığı için haftada 3 ya da 5 gün diye bir sınıflama yapmak doğru değildir. Burada en önemli etken ilişki sayısından daha çok il yeterliliğidir. Bunun için en uygun değer haftada 3 ilişkidir.
Zamanlama: Cinsel ilişki sıklığının kadar ilişkinin gerçekleşeceği zaman da önemlidir. Yumurtlamanın olduğu dönemlerde gerçekleşecek birliktelik sonrası hamilelik olasılığını arttıracaktır.
Süre: Çiftin ne zaman çocuk sahibi olmak istediği önemli bir detaydır. Hamile kalmaya uğraşan çiftlerde zaman ilerledikçe tedavi olmadan başarılı bir hamile kalma oranı o denli azalmaktadır.
Patoloji: İnfertiliteye sebep olabilecek bir patolojinin oluşumu kadında hamile kalma olasılığını azaltır. Bunlar için en başarılı ameliyatlardan biride endometriozistir.
Eğer bir çiftte infertilite sorunu varsa hamile kalmaması altında yatan pek çok faktör vardır. Sperm sayısı olması gerekenden daha az olan bir erkek ve normal bir kadından oluşan çiftte çocuk sahibi olma şansı yarı yarıya azalır. Yine her iki tüpü de tıkalı olduğu kadında hamile kalma şansı neredeyse yok gibidir. Bu nedenle çocuk sahibi olma isteğiyle doktora başvuran çiftlerin detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir. Çiftin her ikisinde de sorun olduğunda hamile kalma şansı bu oranlara göre iki kat daha azalır. Hamile kalma olasılığı ancak tıbbi tedavi ile mümkün olmaktadır.
Doktora Ne Zaman Gidilmelidir?
Eğer bir senden daha uzun bir süredir yumurtlamaya denk gelen günlerde düzenli olarak cinsel ilişkide bulunulduğu halde hamile kalamıyorsanız infertil grubuna giriyorsunuz demektir. Bu asla normal yollardan hamile olmadığınız anlamına gelmez. Yalnız istatistiksel olarak hamile kalma oranı neredeyse yok denecek kadar azalmış olmaktadır. Artık bebek sahibi olmak için doktora gidilmesinin zamanı gelmiş demektir. Pek çok çift infertiliteyi problemi yaşamaktadır ve bunlardan bir çoğu da çok yapılan tedaviler sonrasında hamile kalabilmektedir. Bazı zamanlar ise, bebek sahibi olmak için 1 aene beklemek zaman kaybından başka hiçbir şey değildir. Bu durumlar; Kadının düzensiz adet görmesi, daha öncesinde geçirilmiş rahim enfeksiyon öyküsü, 3 ’den fazla sayıda düşük yapılması gibi durumlarda daha fazla zaman kaybetmeden profesyonel bir yardım alınmalıdır.
İnfertilitenin (Kısırlığın) Çiftler Üzerindeki Etkileri Nelerdir ?
İnfertilite (kısırlık) problemi ile mücadele etmekte olan çiftlerde farklı duygusal etkiler olduğu ortaya çıkmaktadır. İnfertiliteli aslında çiftlerin problemi olduğu halde kadın ve erkek farklı duygusal tepkiler gösterebilirler. Bu süreçte kadınlara kıyasla erkeklerde daha az kaygı ve endişe yaşandığı görülmüştür. Kadınların hormonlarındaki değişiklikler daha fazla tetkiklere daha fazla maruz kalmaları sebebiyle daha çok psikolojik sorunlar görülebilmektedir. Tüm bunların tedavi sürecinde ortaya çıkması tesadüf değildir. Kadın ve erkeklerdeki sorunlarla mücadele edebilme konusunda büyük farklılıklar mevcuttur. Kadınlar duygularını içinde tutamaz ve bunları paylaşabilecekleri ortamlara girmeyi tercih ederler. Araştırmaya meraklıdırlar ve konuyla ilgili daha fazla okuma ve araştırma, eğiliminde bulunurlar. Erkekler ise çevresindeki kişilerle bu konular hakkında konuşmazlar ve bu tür sorunları kendi içlerinde saklarlar. Kadınlar gibi infertiliteyi kişiselleştirme dillerinden dolayı onları gibi eksiklik yetersizlik duygusu yaşamazlar. Kadınlarda ise bu durum daha ve öz güvenlerinde azalmaya sebebiyet verebilir.
İnfertilite’ de Riskli Grup
- Beslenme bozukluğu nedeniyle kilo alma sorunu yaşayan kişilerde adet düzensizliği oluşur. Bu düzensiz kanamalar yumurtlamanın olmaması ile aynı anda seyreder. Ağır sporlar aktiviteleri ile uğraşan kadınların bir çoğunda adet düzensizlikleri ve dolayısı ile infertilite sorunu yaşanmaktadır.
- Sigara ve alkol erkekte sperm sayısını azaltırken kadında yumurta kalitesini bozar.
- Kronik rahatsızlıklar nedeniyle kullanılan ilaçlar infertiliteyi Tansiyon ve kalp ilaçlarının sperm sayıları üzerinde olumsuz etkili olduğu bilinmektedir.
- Çok sıklıkla cinsel ilişkiye girmek, sperm sayı ve kalitesini azaltacaktır. Bu da çiftlerin çocuk sahibi olması gecikecek ve büyük olasılıkla çift infertilite nedeni ile doktora başvurmak zorunda kalacaktır.
Önemli Noktalar
Burada önemli olan her gün girilen ilişkiye girmek değildir. Yumurtlamaya yakın günlerde girilen ilişki sıklığıdır. Bu üreme yeteneğini direk etkileyen önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle bu dönemde hamile kalma olasılığının yüksek olduğu dönemde çiftlerin sıkça ilişkiye girmesi önerilir. Çocuk isteyen çiftlerde önerilen erkeğin üstte olduğu pozisyonlardır. İlişki sonrası kadının 10-15 dakika kadar sırt üstü yatması ve vajinal duş alınmaması diğer öneriler arasındadır. İlişki sırasında vajinada kayganlık sağlanması için petrol bazlı maddeler yerine sıvı parafin tercih edilmelidir. Kadının üremede en etkin olduğu 20-30 yaşları. 30 yaştan sonra azalan bu durum 35 yaşından sonra çocuk sahibi olma oranı daha da azalır.
İnfertilite (Kısırlık) Tedavisine Alınacak Çiftlerde Nelere Bakılır?
Bebek sahibi olmak istediği halde olamayan çiftlerin İnfertilite (kısırlık) tedavisinde tüm tetkikler yapıldıktan sonra buna engel olan herhangi bir durumun olup olmadığının tespit edilir ve buna göre bir tedavi planı hazırlanır. Hamilelik oluşabilmesi için yeterli sayıda spermin olmaması. Kadının rahminde yumurta ve spermin birleşmesini önleyecek şekilde tıkanıklık olup olmaması.
İnfertilite (Kısırlık) Tedavisinin Aşamaları Nelerdir?
İnfertilite (kısırlık) tedavisi yumurtalıkların kendiliğinden uyarılması ya da yumurtlama döneminde yumurtanın gelişiminin takibi ve yumurtaların döllenmesini sağlama gibi üç ayrı aşamada gerçekleşir.